Neşet Ertaş
(Bozkırın Gönül Dili)
1940’lar. Kırşehir bozkırında bir çocuk, babasının sazından dökülen notaları ve toprağın sessizliğini dinliyordu.
O çocuk, Neşet Ertaş’tı.
Bozlaklar, eski deyişler, gönül sızıları…
Onun yüreğinde her biri birer feryattı. Gönül diline dökülmeyi, telde can bulmayı bekleyen birer hissiyattı.
Yıllar sonra, Neşet Ertaş bu toprakların en samimi sesi, “Bozkırın Tezenesi” oldu.
“Gönül Dağı”, “Yalan Dünya”, “Zahidem”, saza ve söze kazınan bir ömür…
Onun sesi, Anadolu insanının kederini, sevincini ve binlerce yıllık bilgeliğini taşıyan ölümsüz bir miras oldu.
Neşet Ertaş yalnızca bir ozan değildi.
O, en saf duygunun bir saz teline nasıl sığabileceğini gösteren bir gönül ustasıydı.
Hammadde histi; o, kederi ve sevinci işledi, ölümsüz bir mirasa dönüştürdü.
Her marka, her girişim ve her proje bir fikirle başlar.
Biz de Fikir Madeni olarak bu toprakların değerlerinden ilham alarak yeni nesil markaların dünyaya yön vermesi için çalışıyoruz. Şimdi Neşet Ertaş gibi bu topraklardan çıkan değerleri doğru bir şekilde işleyip dünyaya açılan birer cevher hâline getirme zamanı.